“Ya seyredebilirim ya da bir parçası olabilirim.”
Geleceğe yön veren insanların hayat hikayelerine baktığımızda ortak bir özellik görüyoruz: Cesaret!
İşin içinde olarak, bir adım atarak ve insanların kendilerine engel olmalarına izin vermeyerek bugün herkesin hayran olduğu ve ilham aldığı insanlar haline geliyorlar.
Kişisel Marka Hikayeleri’nin ikincisinde 21. yüzyılın en önemli ve en yenilikçi insanı Elon Musk’ı anlatıyoruz.
Bilim kurgu benzeri yaşamıyla Elon Musk…
Elon Musk 28 Haziran 1971’de Güney Afrika’da dünyaya geldi. Annesi Kanada asıllı model ve diyetisyen Maye Musk olan Elon Musk’ın babası Güney Afrika asıllı elektromekanik mühendisi Errol Musk’tır.
“Sıradan insanların olağanüstü olmayı seçmesinin mümkün olduğunu düşünüyorum.”
Elon Musk oldukça içine kapanık ve okumayı seven bir çocuktu ve 15 yaşına kadar yaşıtlarının zorbalığına maruz kaldı. Ailesinin boşanması sırasında bilgisayarlara ilgi duymaya başlayan Musk, 10 yaşında kendi kendine programlama yapmayı öğrendi ve 12 yaşında “Blastar” adında bir oyun tasarlayıp satarak ilk yazılımını satmış oldu.
17 yaşında Kanada’ya taşınan Musk, sonrasında Amerika’ya yerleşerek Pennsylvania Üniversitesi’nde fizik ve işletme eğitimi aldı. Mezun olduktan sonra Stanford Üniversitesi’nde enerji fiziği alanında doktora yapmaya başladı ancak internetteki potansiyeli keşfettiği için 2 gün sonra bıraktı ve 1995 yılında ilk şirketi olan Zip2 Corporation’ı kurdu.
“Burada başarısızlık bir seçenektir. İşler başarısız olmuyorsa, yenilik yapmıyorsunuz demektir.”
Zip2 ile başlayan Elon Musk girişimleri online ödeme hizmeti sunan PayPal ve ticari uzay yolculuğu için uzay aracı inşa etmeyi ve Mars’ı kolonileştirmeyi amaçlayan Space Exploration Technologies Corporation, yani SpaceX ile devam etti. Elon Musk ve SpaceX, Falcon 9 roketini uzaya yollayarak tarih yazdı ancak bununla sınırlı kalmadı. 2003 yılında Musk, uygun fiyatlı elektrikli otomobillerin yanı sıra pil ürünleri ve güneş enerjili çatılar üreten Tesla Motors’u kurdu. Tesla’daki hisse payı %22 olan Musk CEO’luktan yıllık 1 dolar kazanıyor. Tıpkı Apple’ın kurucusu Steve Jobs’ın maaşı gibi Musk’ın 1 dolarlık yıllık kazancı da sembolik bir maaş.
PayPal, SpaceX ve Tesla’nın yanı sıra Musk, SolarCity, yüksek hızlı ulaşım hizmeti sağlayan Hyperloop, kâr amacı gütmeyen ve yapay zekanın olumlu olarak kullanılmasına yönelik çalışmalar yapan OpenAI, Neuralink, The Boring Company gibi birçok girişimin de sahibidir.
Birçok girişimin ve buluşun arkasındaki isim olan Elon Musk, doğal olarak oldukça meşgul bir insan. Başarısının sırrını ise planlı yaşamak olarak açıklıyor. Günde 6 saat uyuyan Musk sabah 7’de kalkıyor, kahvaltısını ve yemeklerini hızlıca yiyor ve çalışmaya haftada 85-100 saat ayırıyor.
Yenilikçi fikirleriyle dünyanın en zengin yedinci insanı haline gelen Elon Musk, toplumsal konulara da tepkisiz kalmıyor. Afet bölgelerine yardımı amaçlayan Musk Vakfı’nın başkanı olan Elon Musk, kasırgadan etkilenen Alabama’dan tsunamiden etkilenen Japonya’ya birçok afet bölgesine binlerce dolar bağışta bulundu.
“İlk adım, bir şeyin mümkün olduğunu tespit etmektir; ardından olasılık ortaya çıkacaktır.”
Uzay roketleri, elektrikli arabalar, sürdürülebilir enerji gibi konularda devrim yaratan ve tüm dünyayı etkisini altına alarak kendisine hayran bırakan Elon Musk, gerçek hayatta Tony Stark oldu. Iron Man filminde Tony Stark rolündeki Robert Downey Jr.’a gerçekten ilham verdiğini düşünürsek bu çok da yanlış bir benzetme olmayacaktır.
Elon Musk, Iron Man’e ilham olmasının yanı sıra birçok dizi ve şovda yer aldı. 2015 yılında The Simpsons’ta “The Musk Who Fell to Earth” isimli bölümde yer alan Musk, dizide kendisiyle ve çalışmalarıyla alay ederek herkesi şaşırttı ve güldürdü. Bu bölümü The Big Bang Theory dizisinin spin-off’u olan Young Sheldon dizisi, Racing Extinction belgeseli, South Park, New Girl gibi başarılı yapımlar izledi.
Çağının ötesinde, insanların “çılgın” diye nitelendirdikleri fikirleriyle ve bu fikirleri hayata geçiren girişimci ruhuyla Elon Musk kendisine hayran bırakırken birçok girişimciye ilham veriyor ve cesaret aşılıyor.