Markalaşmış isimlerle ilham veren röportajlarımızın yepyeni konuğu:
Akademisyen, Hekim ve Cerrah Prof. Dr. Halil Coşkun!
Kendisi obezite ve metabolik cerrahi alanında Türkiye’deki en başarılı, en kibar ve en şık doktorlardan biri. Kendi alanında yüzlerce akademik yayını olan Coşkun, aynı zamanda çok yönlü ve yeniliklere açık olmasıyla bir profesörden çok daha fazlası…
İnternetin gücünü hızla kavrayarak kişisel marka yolculuğunda başarıyla ilerleyen Prof. Dr. Coşkun ile kendi markası üzerine çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
“Halil Coşkun” olarak sağlık sektörünün markalaşmış isimlerinden birisiniz. Kişisel markanızı tanımlayan 3 kelime nedir?
Etik değerler, samimiyet, sürdürülebilirlik
Markanızın sahiplendiği değerler nelerdir?
Sağlık alanında 25 yıldır çalışan bir akademisyen olarak doğru, güncel ve bilimsel bilgileri paylaşmak en önemli değerlerim. Bununla birlikte kişisel kimliğimde samimi olmaya ve bu samimiyeti yansıtmaya çalışıyorum.
Kişisel marka hikayenizdeki en güçlü kırılım ya da viraj anı nedir?
Ben X kuşağı bir jenerasyonum, internetin güncel hayatımıza girişi ani oldu. İnsanlar bu alanın etkinliğini sorgularken ben çok daha hızlı ve bilinçli bir şekilde araştırma yapıp mesleki ve kişisel paylaşımlarımı yapmaya başladım.
Kendime ait bir alan adım ve ilk front page kullanarak kendi web sayfamı yapmam ve güncellemem inanılmaz bir farkındalık ve bilinirlik oluşturdu. Benim için kırılım yeni teknolojiyi kendime ve mesleğime hızlı ve doğru bir şekilde adapte etmemle gerçekleşti diyebilirim.
“Hayattaki en büyük gücüm var olan motivasyonumdur. Her zaman bu değerimi yüksek tutmaya çalışırım, aksi taktirde yaptığım işte ve gerçek hayatımda başarılı ve mutlu olmam mümkün olmaz.“
Sektörünüzde sizi diğer sektör profesyonellerinden ayıran ve fark yarattığınız en önemli özelliğinizin ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Gerçek kimliğimiz ile internet ve sosyal medya platformları artık birleşti. Kendimizi bu alanda doğru ve gerçekçi bir şekilde anlatmamız gerekli. Ben bu platformlarda sadece mesleki özelliklerimle var olmaya çalışmıyorum, gerçek Halil Coşkun’u da uygun bir şekilde aktarmaya gayret ediyorum.
Sadece bir akademisyen, hekim ve cerrah değilim, aynı zamanda bir eş, baba ve hobileri (spor, seyahat, moda) de olan bir kişiyim. Sadece profesyonel mesleğimle var olmaya çalışmıyorum, tam aksine gerçek bir hayatta her yönüyle var olan bir bütünü yansıtmaya çalışıyorum.
Bir doktor olarak, kişisel marka gücünüzü arttırmak için yol haritanız var mı? Bu konuda nasıl bir yaklaşımla ilerliyorsunuz?
Hayattaki en büyük gücüm var olan motivasyonumdur. Her zaman bu değerimi yüksek tutmaya çalışırım, aksi taktirde yaptığım işte ve gerçek hayatımda başarılı ve mutlu olmam mümkün olmaz.
Sadece kendi mesleki alanımda değil farklı alanlarda da okumaya ve araştırmaya zaman ayırırım. Eleştirel düşünceye ve farklı bakış açılarına önem veririm. Sağlık alanı dışındaki çalışmalarım benim güncel gelişmeleri daha hızlı ve farklı algılamama neden oluyor, bu da yol haritamda beni destekleyen en önemli güçtür diyebilirim.
Sizce hastalarınızın sizinle iletişime geçmesinde ve size güvenmesinde kişisel marka gücünüzün bir rolü var mıdır?
Kesinlikle var. Kişisel marka zaman içinde var olan bir değer ve devamlı beslenmesi gerekiyor.
Mesleki başarı ve kişisel paylaşımlar bir bütünün parçası, değer yaratan özellikler, hepsi bir araya gelince gerçek marka değeriniz ortaya çıkıyor. Örneğin benim Instagram hesabım daha çok meslek dışı paylaşımları içeriyor, bu alanda erkek giyim ve stil üzerine amatör paylaşımlarım var.
Başlangıçta neden böyle farklı bir şey yapıyorsunuz diyen çok oluyor ancak şunu söylemeliyim, bir çok hastam kişisel olarak kendime gösterdiğim özenin mesleki olarak da göstereceğim algısıyla birleştiğini ifade ediyorlar. Aslında gerçekte tam olarak olan da bu, mesleki ve kişisel paylaşımlarım bir birini tamamlayan ve beni bir bütün olarak yansıtan değerler.
İnsanların sizi takip etmesinde sahip oldukları motivasyonunun ne olduğunu düşünüyorsunuz? Sizi takip etmeleri için hedef kitlenize özellikle sunduğunuz içerikler konseptleri var mı?
Ben internet ve sosyal medya platformlarında ki paylaşımlarımı bu platformların sahip oldukları özelliklere göre yapmaya özen gösteriyorum. İçerik paylaşımımı farklılaştırdım, daha görsel paylaşımlarımı Instagram’da yaparken, mesleki ve akademik paylaşımlarım LinkedIn üzerinden yapıyorum.
Aynı şekilde Twitter, Facebook, YouTube gibi sosyal platformları da kendi dinamikleri ölçüsünde kullanıyorum. Belli kalıplar ve şablonlarda paylaşım yapılmasını doğru bulmuyorum, güncel değişimleri tespit edip buna göre içerik konseptleri paylaşmayı daha uygun buluyorum.
Başarınıza katkı sağlayan bir numaralı yaşam rutini nedir?
Sanırım devamlı hareket halinde olmak çünkü durmayı sevmiyorum. Güncel hayatı ve gelişmeleri takip edip bir sonraki hareketimi planlıyorum. Mesleki konularla kendimi sınırlamıyorum, felsefe, ekonomi, teknoloji, davranış psikolojisi gibi farklı konulara da olabildiğince zaman ayırmaya çalışıyorum.
Devamlı aynı konu üzerinden kendimi ifade etmeyi doğru bulmuyorum, sürdürülebilir bir başarı için değişime ayak uydurmanın gerekli olduğunu düşünüyorum.
Takip ettiğiniz markalaşmış isimler kimlerdir?
Sağlık alanında Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nu başarılı buluyorum. Bir hekim olarak yaşam sürecinde mesleki ve kişisel marka değerini çok iyi noktaya getirerek bunu sürdürmeyi başarabilen bir kişi.
Yurt dışından Bill Gates’i severek ve ilgiyle takip ediyorum. Sadece bir teknoloji geliştiricisi olarak değil, sosyal konulara yaklaşımı ve çözüm üretme çabasını etkileyici buluyorum.
Size cesaret ve ilham veren bir motto/quote var mıdır?
Aslında birden fazla motto’m vardır, ama en çok beğendiğim ve kişisel olarak da hiçbir zaman aklımdan çıkarmadığım;
“İnsan fırsatları gelmesini bekler, fırsatlar da insanın gelmesini… Fırsatlar bekler, insanlar bekler; kazanan hep mazeret olur.” Paulo Coelho
“Marka çok daha büyük bir çatı kimliktir. Altında pek çok özelliği barındırmanız, bunları doğru bir şekilde aktarmanız, insanları etkilemeniz ve en önemlisi sürdürmeniz gerekir.”
Yaşadığımız dijital ekosistemde meslek sahiplerinin kişisel marka olmasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz? Bir doktor olarak “kişisel marka” kavramını nasıl yorumlarsınız?
Dijital ekosistemin meslek sahiplerini bir markalama sürecine ittiği bir gerçek. Ancak iyi bir meslek sahibi veya üst düzey bir yönetici veya akademisyen olmak kişisel bir marka olacağınız anlamına gelmiyor.
Meslek sahibi olmak kişisel markalamada bir pozitif etki yaratabilir ancak en önemlisi değildir. Marka çok daha büyük bir çatı kimliktir. Altında pek çok özelliği barındırmanız, bunları doğru bir şekilde aktarmanız, insanları etkilemeniz ve en önemlisi sürdürmeniz gerekir.
İnsanların yoğun rekabet içerisinde olduğu 21. yüzyılda “kişisel marka” kavramının geleceği hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Teknolojinin nereye ilerlediğini çok iyi gözlemlemek gerekiyor.
Bir sonraki popüler sosyal medya aracı ne olacak? Kendimizi hangi platformda ve nasıl ifade edeceğiz? Yapay zeka hayatımızı nasıl etkileyecek? Bir çok bilinmeze doğru ilerliyoruz.
Kişisel düşüncem uzun vadeli yorum yapmamak yönünde ancak kısa vadede trendleri ve teknolojik gelişmeleri çok iyi takip etmek, değişime açık olmak ve bunu kişisel markamıza entegre etmek bizlere artı değer yaratacağını düşünüyorum.