Markalaşmış isimlerle ilham veren röportajlarımızın yepyeni konuğu, Aile şirketlerinin nesiller boyu sürmesini sağlamak misyonuyla ilerleyen veliaht koçu: Tunç Vidinli!
“Tunç Vidinli” olarak isminizi markalaştırmış profesyonellerden birisiniz. Kişisel markanızı tanımlayan 3 kelime nedir?
Öncelikle hakkımdaki bu düşünceniz için çok teşekkür ederim. Sizden gelmiş olması özellikle değerli. Bazı şeyleri tanımlamak için sınırlı sayıda kelimeler seçmek zor iş, özellikle de insan kendinden bahsediyorsa. Ama genel olarak yardım etmek, kişisel gelişim, çözüm odaklı, enerjik, pozitif gibi kavramlar/sıfatlar sanırım bir şekilde benim için kullanılıyor.
Instagram bio’nuzda aile şirketlerinin nesiller boyu sürmelerini sağladığınız yazıyor. Bunu bize biraz açıklar mısınız?
Ben kökleri Cumhuriyet tarihimizin ilk yıllarına dayanan 4 kuşak bir sanayici aileden geliyorum. Aile şirketleri sürekli etrafımda bulundu ve yıllarca bu aile şirketleri ile fikren bir alışveriş içerisindeydim. Ülkemizin aile şirketlerinin nesiller boyu sürmesinin ülkemiz için son derece mühim olduğuna inanıyorum. Bu konuda bilinci yükseltebilmek ve elimden geldiğince iş insanına yardımcı olabilmek için de gerçekten gayret ediyorum. Hatta Veliaht Akademi’yi de daha fazla iş insanına ulaşıp daha fazla kişiye yardımcı olabilmek amacıyla kurdum.
Kendinizi “Veliaht Koçu” olarak tanımlıyorsunuz. Bu kavramı nereden ve nasıl çıktığını anlatabilir misiniz?
Kelime olarak Veliaht’ın anlamı malumunuz. Bir makama ya da yönetime, (eski zamanda da bir tahta) gelmesi beklenen kişi. Aile şirketlerinin yükselmesinin önündeki engellerin başında o bahsettiğimiz veliahtın yetiştirilmemesi ya da yanlış yetişmesi geliyor. Hatta oranı da çalışmalara göre %60 olarak belirtiliyor. Ben aile şirketlerine yardım ederken çok temel bir soruna değiniyorum. Tabi ki bunun yanında veliahtı olmasa da aile şirketlerinin patronları ya da üst düzey yöneticileri, profesyonelleri de var. Ama veliahtlara koçluk, danışmanlık yapmak, onları yetiştirmek yaptığım işin en hassas ve ülkemiz için olduğu kadar benim için de kıymetli tarafı.
Ben en genç yaşlarımdan beri insanlara yardım etmekten büyük keyif duydum. Yıllarca gönüllü öğretmenlik yaparak benden daha genç insanlara ağabeylik yaptım. O zamanlar koçluk diye bir kavram yoktu. Uluslararası koçluk standartlarında koçluk saatlerinize göre ünvan alırsınız. Ben bunu yapmaya başladığımda değil o standartlar, koçluğun bu manada ismi dahi yoktu iş hayatında. Kayıtsız binlerce saat olmuştur sanırım benim koçluğum.
Şimdi bu söylediklerimi bir araya getirin. Veliaht Koçluğunun nasıl doğal bir sonuç olduğunu anlarsınız. Eğer Veliaht Koçluğu varsa da bana Veliaht Koçu denmesi de gayet doğal değil mi?
“Şunu söyleyebilirim ki etrafımı anlamaya ve kontrol edebileceklerimi öngörebildiğim ölçüde bilerek ve isteyerek seçmeye çalışırım.”
Kişisel markanızın sahiplendiği değerler nelerdir?
Benim için en önemli değerlerden biri “doğru” eğitim. Ne zaman bir yerde verimsiz, boşa zaman harcayan bir eğitim görsem inanın çok üzülüyorum. Gelişime, yeniliğe açık bir insanımdır. İnsanlığın ve medeniyetin ileri gitmesine, yükselmesine katkı sağlayacak, tüm çevresine, doğaya sevgiyi ve saygıyı içinde barındıran pek çok değeri sahiplendiğimi söyleyebilirim.
Yaptığınız işte sosyal medyayı kullanan biri olarak kişisel markanızı sosyal medyada nasıl konumlandırırsınız? Hesaplarınızı stratejik bir yaklaşımla mı yoksa spontane mı ilerletiyorsunuz?
Eğer derinden inandığınız bir şey varsa zaten durmadan onun üzerine çalışıyorsunuz. Tüm duygularınız düşünceniz o yönde şekilleniyor ve bu da davranışlarınızı yönlendiyor. Bunu yaparken de sadece duygular değil akıl ve bilimi de esas alıyorsanız işinizi ve markanızı da o çerçevede konumlandırıyorsunuz. Şunu söyleyebilirim ki etrafımı anlamaya ve kontrol edebileceklerimi öngörebildiğim ölçüde bilerek ve isteyerek seçmeye çalışırım.
Kişisel marka gücünüzü arttırmak için nasıl bir yol haritasıyla ilerliyorsunuz?
Açıkçası kişisel markam değil daha ziyade değerlerim için çalışıyorum. Attığım adımlar tabi ki dışarıdan algılanma biçimime de etki ediyordur. Bu konuda da yaptığım şey imkanım dahilindeki tüm modern araçları kullanmak. Bu araçlar da günümüzde genelde internete döndü, özellikle de Covid-19 süreci ile birlikte. Yine de kişi ve kitlelere sosyal mesafe kuralları çerçevesinde az da olsa dokunmaya çalışıyorum. Dokunmak kelimesi tabi ki mecazi.
Kişisel marka hikayenizdeki en güçlü kırılım ya da viraj anı nedir?
Sanırım interneti daha etkili kullanmayı öğrendiğim zaman diyeceğim ama o kırılım anına gelmeden önce de interneti etrafımdaki iş insanlarının ortalamasına göre kıyaslanmayacak kadar çok kullanırdım.
İnsanların sizin markanızı takip etmesindeki motivasyonun ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Şunu net görüyorum ki insanların yükselmeye ihtiyacı var. İnsanlar başarıya aç. Çok sık talepler alıyorum. İşlerini nasıl yükseltecekleri, kazançlarını nasıl artıracakları konusunda koçluk, danışmanlık almak istiyorlar. Yöneticiler ekiplerini yönetmek için, satış uzmanları daha fazla satış yapmak için yöntemleri öğrenmek istiyorlar. Elimden geldiğince de yardım etmeye çalışıyorum ama son zamanlarda yetişemez oldum. Bu noktada da Veliaht Akademi bunu biraz daha kitlesel biçimde yapmamı sağlıyor.
“Zekanın gerçek belirtisi bilgi değil yaratıcılıktır.“
Başarınıza katkı sağlayan bir numaralı yaşam rutini nedir?
Kesinlikle proaktif yaklaşım. Hayata proaktif bakış açısı ile bakıyorum. Olanı kullanmak ve değiştirebileceğimiz noktalara odaklanmak durumunda olduğumuza inanıyorum.
Takip ettiğiniz markalaşmış isimler kimlerdir?
Örnek aldığım ve güncel olarak da takip ettiğim pek çok insan var. En başta Cumhuriyetimizin kurucu babası Atatürk’ü çok araştırırım. Onunla beraber tarihimizde ismini saymakla bitiremeyeceğiniz çok önemli figürler var. Dünya tarihine damgası vurmuş liderler, önderler var. Tarih malumunuz sürekli tekrar eder. O yüzden öğrenmek için sadece Elon Musk ya da Warren Buffet’a bakmanız yetmez, ki günümüz popüler isimlerini de çok takip eder, araştırırım.
Size cesaret ve ilham veren bir motto/quote var mıdır?
Olmaz mı? Çok var. Ama Einstein’ın şu sözünü çok severim: Zekanın gerçek belirtisi bilgi değil yaratıcılıktır.
İnsanların yoğun rekabet içerisinde olduğu 21. yüzyılda “kişisel marka” kavramının geleceği hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Ta Sümerler’den Antik Yunan Medeniyeti’ne, eski Türk bilim insanlarından günümüze kadar kişiler zaman zaman işlerinin dahi önünde olmuşlar. Edison’ın, Tesla’nın şirketlerinin, Platon’un akademisinin ya da Saprtaküs’ün yetiştiği okulunun ismini biliyor musunuz? Kişisel markalaşma binlerce yıl önce de vardı, binlerce yıl sonra da olacak.