Kişisel Markanız için Fotoğraf Çekimi Stratejileri

Yeni bir film vizyona girdiğinde oyuncuların kapak çekimlerine gitmesi, politikacıların seçimlere aday olduğunda boy boy fotoğraf çekilmesi gibi kişisel markanız ve işiniz için yapabileceğiniz en önemli yatırımlardan biri görsel kimliğinizi oluşturmak ve yansıtmaktır. Toplumun hafızasında yer etmek, insanların sizinle bağ kurmasını sağlamak için başrolü olduğunuz fotoğraflar en güçlü hamleniz olacaktır.

İş insanı da olsanız, bilim insanı da olsanız, Youtuber da olsanız; insanlara sadece ürettiklerinizi sunmanız başarı için yeterli olmayacaktır, insanların sizi bireysel olarak, markanızın yüzü olarak seçmesine imkan ve izin vermeniz gerekir. Bu anlamda kişisel marka fotoğraflarına önem vermeli, profesyonel fotoğrafçılarla çekim yapmalı, çekimlerden önce en iyi stratejileri belirlemeniz gerekir. 

Sizin için derlediğimiz Kişisel Markalamada Fotoğraf Çekimi Stratejileri görsel kimliğinizi en iyi şekilde oluşturmanıza yardımcı olacak.  

  1. Yansıtmak İstediğiniz Mesajı Belirleyin
  2. Mekan ve Sahne Donanımına Karar Verin 
  3. Fotoğraflarınızın Hikayeleri Olsun 
  4. Kıyafetleriniz İçin Seçenekler Oluşturun 
  5. Markanızın Rengini Yansıtın
  6. Logolardan Arının (Kendi Markanız Değilse)
  7. Kendinize Güvenin ve Özünüzden Uzaklaşmayın

1.Yansıtmak İstediğiniz Mesajı Belirleyin

Kişisel markanızda söylediğiniz sözler kadar duruşunuz, görselliğiniz de insanlara hakkınızda bilgi verir. Sosyal medyaya koyacağınız, iş kartınıza ya da CV’nize ekleyeceğiniz görseller bir yazı kadar kalıcıdır ve ciddiye alınmalıdır. Kişisel markanız için fotoğraf çekimine gitmeden önce, karakteriniz ve kişisel markanız hakkında etraflıca düşünmeli, kıyafetinizden mekana, duruşunuzdan mimiklerinize kadar her şey hakkında düşünmelisiniz.

Fotoğraf çekimi fikirleri için Pinterest’ten ve internetten öneriler aramak iyi bir başlangıç olabilir. Fikir ararken, yansıtmak istediğiniz sıfatları anahtar kelime olarak alabilirsiniz. Örneğin tatlı gibi genel bir sıfat aslında kadınsı ve mizahi gözükmek istediğinizi anlatabilir, siz de bu şekilde arama yapabilirsiniz.

İnternette arama yaparken sadece mekanlara ya da renklere bakmak yerine hareketlere ve hislere de önem verin. Unutmayın ki sadece renkler ya da objeler değil duruşunuz, mimikleriniz ve hareketiniz de insanlara bir mesaj verecek ve bağ kurmalarını kolaylaştıracak. 

2.Mekan ve Sahne Donanımına Karar Verin

Mekan ve sahne donanımlarını seçmek için kendi günlük ritüelinizi ve markanızın içerdiği mekan ve objeleri belirleyebilirsiniz. Bunun için kendinize günlük olarak hangi nesneleri kullandığınızı, hangi içecekleri tükettiğinizi, hangi mekanlara gittiğinizi sorabilirsiniz.

Bu sorular kişisel markanızın görselliğine doğallık ve samimiyet katmanıza yardım edecektir. Örneğin bir müzisyenseniz iseniz, enstrümanınızı, kayıt araçlarını ve kahvenizi resimlerin içine alabilirsiniz; sporcu iseniz, spor aletleri, detoks içeceği ve bitkilerle resim çekilebilirsiniz. 

Diğer yandan, markanızı daha sofistike ve ciddi göstermek istiyorsanız, mekan olarak iş yerinizi tercih edebilir ya da işinizle alakalı başka yerler araştırabilir; daha ciddi ve profesyonel duracak, yaptığınız işi yansıtacak objeler üzerine düşünebilirsiniz. 

3.Fotoğraflarınızın Hikayeleri Olsun 

Fotoğraflarınıza işinizle ilgilendiğiniz anlardan kesitler koyabilirsiniz. Motivasyon vermek istiyorsanız mimikleriniz ve el hareketinizle mesajınızı iletebilirsiniz. Sağlıklı yaşamı vurgulamak istiyorsanız meditasyon yaptığınız bir andan fotoğraf paylaşabilirsiniz. Kendinizi, yaşamınızı ya da profesyonelliğinizi ve yetkinliğinizi gösterdiğiniz fotoğraflar, gören kişiye hikayesiyle bir mesaj verdiği kadar güçlü ve akılda kalıcı olacaktır. 

4.Markanızın Rengini Yansıtın

Kişisel markanızın görsel kimliğini geliştirirken markanız için seçtiğiniz temel renk veya renklere bağlı kalmanız, akılda kalıcılığınızı kolaylaştıracak, güvenirliliğinize ve tutarlılığınıza katkı sağlayacaktır. Ne var ki kullandığınız her objede ya da kıyafette sürekli aynı renkleri kullanmak ters etki yaratabilir.

Bu sebeple renginizi yansıtırken abartıya kaçmamaya dikkat edin, her objede ya da arka planda markanızın rengini yansıtmasanız da bir detayda marka rengine mutlaka yer vermeniz çok daha şık gözükecektir. Renk seçiminde zorlanıyorsanız nötr renkleri tercih edebilirsiniz, nötr renkler her zaman daha uyumlu ve garanti olan renklerdir.

5.Kıyafetiniz için Seçenekler Oluşturun

Kıyafetinizi seçerken yansıtmak istediğiniz sıfatlara ve mesaja dikkat edin. Rahat ve doğal gözükmek istiyorsanız günlük rutininizde kullandığınız giysileri tercih edebilir, bir kot ve tişörtle de mesajınızı verebilirsiniz. Fakat modern ve ciddi gözükmek istiyorsanız, kıyafetinizi de ona göre seçmeli, renk tercihine dikkat etmelisiniz.

Aynı şekilde, giydiğiniz kıyafetlerin üstünüzdeki duruşu ve oluşturduğu şekillerde de dikkatli olabilirsiniz. Daha keskin hatlı giysiler giymeniz daha ciddi bir hava verecekken daha salaş ve bol giysiler sizi doğal ve rahat gösterecektir. 

Kıyafetlerle ilgili unutmamınız gerek bir diğer nokta ise, çekime gitmeden önce seçenekler oluşturmaktır. Hem farklı kıyafetler ve makyajla farklı perspektiflerden kendinizi yansıtmak adına, hem de olası aksiliklerde çekime devam edebilmek için kıyafet seçeneklerinizin olması size fayda sağlayacaktır. 

6.Logolardan Arının (Kendi Markanız Değilse)

Kişisel markanızı yansıtırken odağı sadece kendinize ve işinize çekmeli, başka markaların yahut insanların mesajınızı bozmadığından emin olmalısınız.  Özellikle kullandığınız ya da işinizin kalitesini yansıttığını düşündüğünüz bir nesne veya konum değilse eğer, diğer bütün marka ifşalarından ve logolardan, giysilerinizdekiler dahil, kaçınmalısınız. 

7.Kendinize Güvenin ve Özünüzden Uzaklaşmayın

Kameranın karşına geçmek herkese aynı şeyi ifade etmez. Bazıları çok rahat poz verirken bazı insanlar izlenmekten ve poz vermekten hoşlanmayabilir, kendilerini güvensiz ya da utangaç hissedebilirler. Ne var ki, kişisel markanızla kendi alanınızda sahip olduğunuz yetkinliğinizin arkasında dururken, fotoğraf çekimlerinde de aynı güveni ve gücü hissetmeniz gerekir.

Siz, kendiniz olduğunuz ve özünüze sadık kaldığınız sürece tek ve eşsizsiniz ve fotoğrafların bunu yansıtmak dışında başka hiçbir misyonu ya da gücü yok.

Kendinize güvendiğiniz, kendinizi ve kişisel markanızı olduğunuz gibi yansıtabildiğiniz sürece, fotoğraflarınızı gören birinin kişisel markanızdan etkilenmeme şansı olmayacaktır!

Referanslar

https://www.beccablake.com/blog/branding/keys-strategic-personal-brand-shoot

Önceki İçerikTüm Zamanların En Etkili Girişimcileri / 1
Sonraki İçerik7 Adımda Kişisel Markanızı Yeniden Canlandırın